ZAMAN
Nedir zaman? Şu geçici dünyadaki en
geçici, ömrü en kısa olan varlık.
Yaşlı
bir insanın gençliğine özlemi, bir babanın evladının çocukluğuna özlemi
olmamalı zaman. Zaman; bir anneannenin torununa anlattığı mutlu anıları, bir
babanın yeni doğmuş bebeğini kucağına almaya kıyamaması, onun ilk koşuşuna, ilk
bisiklet sürüşüne, ilk yazı yazışına, bütün ilklerine şahit olması, bir gencin
ileride ne olacağım kaygısından çok umut dolu hayalleri olmalı zaman.
Zaman,
yaşayamadıklarımıza duyduğumuz özlem de olmamalı. Zaman, yaşadıklarımızı hafif
bir gözyaşı eşliğinde anlattıklarımız olmalı. Bazen üzüntü bazen de mutlulukla
anlattıklarımız.
Ve
zaman geçiyor. Kaybetmemeliyiz zamanı, kaydetmeliyiz, yazmalıyız bir yerlere
yaşadıklarımızı. Tarihler atmalıyız. Ancak bu şekilde bir nebze olsun
durdurabiliriz geçen zamanı, anıları ve dostlukları. Belki o zaman değerini
kaybetmeden bizimle birlikte gelir sevinçlerimiz ve hüzünlerimiz.
Evet,
hüzünlerimiz dedim, onlar da bizimle birlikte gelmeli. Hüzünler hayatın bize
verdiği birer derstir. Böyle görmek gerek onları, fazla müteessir olmamak için.
Ve ne anlattıklarını anlamaya çalışmalı. Zaman içinde aynı hüzünleri yaşamamak
için.
Şimdi
bir tarih atıyorum buraya “28 Kasım 2017” yıllar sonra bu satırları okuduğumda o
zamanlar daha 16 yaşında bir genç kızdım diyebilmek için.
Mutlu
anlar sizinle olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder