DUYGULAR
Ben, insanların duygularını
geceye benzetirim: Bazen karanlık ama bakabilene yıldızlarla dolu gökyüzü.
Pişman oluruz bazen, belkilere, keşkelere güveniriz. Önemli olan umut edip
keşke demeye fırsat bulamadan devam etmektir.
Hayatın önemini kavramaya
çalışırken etrafındakilere bakamamaktır keşkeler. Doğru olduğunu düşündüğün şey
senin ruhunu yansıtan damlalardır. Mesela yazmak için ellere, koklamak için
burna ihtiyaç vardır. Ama sevmek, sevmek sadece yürek ister, gözlerinde kaybolup,
gülüşünde huzur bulmak ister. Bazen birini sevdiğimizi sanırız ama belki de biz
onu değil onun sevgisini sevmişizdir. Karanlık gökyüzüne bakarken parıltılara
odaklanmak gerek bazen, dökülen yapraklara değil çiçeklere bakmak gerek. Hatta saçmalamak,
takılmak, düşmek lazım hayatta. Başkalarının hüzünlenmesinden korkup kendini
üzmek vardır bir de. Hayatını kendin için değil başkaları için yaşarsın.
Kapıdan kardeşim girdi ‘Sana abla demiycem’ dedi. “Neden?” dedim. ‘Çünkü seni
sevmiyorum.’ dedi. Durdum. Baktım ve neden dedim tekrar. Çikolatasını yemişim.
Yüzüne hayretle baktım. Sadece çikolatasını yediğim için beni sevmiyormuş.
Düşünmeden hatta ne söylediğini bilemeden yaşıyoruz. Kimi çikolatası yendiği
için sevmeyi bırakır. Kimi hayallerini yaşayamadı diye.
Bir insanın tek hatası yüzünden
insanlık suçlu olur. Aklıma şimdi de yemeğin bozuk olduğunu anlamak için bütün
tencereyi yememiz geldi. Aslına bakarsanız şüphe içindeyim. Severken hayallere
dalan, sevilirken utanan insanlara ihtiyaç var. Bozuk yemeklere değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder