Powered By Blogger

KORKU - sefir-i hüzün

KORKU
Hepiniz, hepimiz korkuyoruz. Kimimiz bir insandan, kimimiz yaşamaktan kimimiz ise sevmekten. Siz yenilmekten korktuğunuz için mücadele ediyorsunuz kazanmak için değil. Ezilmekten korktuğunuz için diğerlerine kaba kuvvet uyguluyorsunuz. Siz birinci olmak için değil, sonuncu olmaktan korktuğunuz için çabalıyorsunuz. Siz başarmak veya geleceğinizdeki yani hayalini kurduğunuz mesleği kazanmak için değil, geçinebilmek ve şöhret olamamaktan korktuğunuz için çalışıyorsunuz.
İnsanları, tüm canlılardan farklı kılan hayaller… Varsa “Var!” diyebildiğimiz varlığımızın varı; yoksa “Hiç!” olduğumuz hiçliğin hiçi! Ve siz, varlık ve hiçlik arasında, başkalarına göre var(!) veya hiç olanlar! Siz, sırf diğerlerinin gülmesinden korktuğunuz için hayallerinden vazgeçen varlıklar değil misiniz? Oysaki hayal kuran insanlar kanatlıydılar onlara gülenlerse sürünmeye mahkûm sürüngenlerdi. Kurduğunuz hayaller ve inancınızla çok büyük işler başarabilir ve çok iyi insanlar olabilirdiniz. Belki daha zeki belki de daha kültürlü olabilirdiniz ama siz hayallerinizi ve inancınızı mevcut düzene sattınız, hiçbir zaman toplumu sorgulamaya cesaret edemediniz ve ona itaat ettiniz ve sizden farklı olanlara gülüp dışladınız. Siz hayalleriniz ve inancınıza ek olarak insanlığınızı da sattınız, peki karşılığında ne istediniz makam ve şöhret. Herkesin ulaşabileceği iki şey istediniz ama karşılığında herkesin sahip olamayacağı üç şeyi verdiniz. Siz hep kendiniz olmaktan korktunuz.
Kıyafetlerinizi hep başkaları için giydiniz, başkaları için güldünüz, ağladınız, düşündünüz. Fikirleriniz duygularınız bile onlara aitti. Siz toplum tarafından kabul görememekten korktunuz. Toplumu değiştirebilecek güce sahipken ondan korktunuz, siz mücadele etmekten korktunuz. Doktor, hâkim, iş adamı olmanız sizi siz yapmaz. Sizi siz yapan şey davranışlarınız, olaylar karşısında dik duruşunuz, insanlara verdiğiniz değerdir. Evet, başarabilmeniz için gerçekçi olmanız gerekir ancak gerçekleri herkes bilir ama hayallerinizi sadece siz ve anlattıklarınız bilebilir. O yüzden hayalleriniz konusunda ümitsizliğe kapılmayın ve onların peşinden koşmayı ihmal etmeyin.

                                                                                                          sefir-i hüzün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder