BİR YANLIŞ ÜÇ DOĞRU
Her
birimiz bir yalana inandırmışız kendimizi. Kimisi paraya esir olmuş, kimisi
kötülüğün pençelerinden kurtulmayı başaramamış ve şüphesiz, her birimiz
beklemişiz. Hiç gelmeyeni. Yalanlara renk vermişiz,günahlarımızı hafifletmişiz.Kendi
vicdanımıza sığmayan sözleri bir diğerine sarf etmişiz ya da vicdanı göğüs
kafesinin arasında sanıp oraya sığdırır olmuşuz.Ondandır bu, taş kalbimiz.
Geceleri
yastığa başımızı koyduğumuzda iyi şeyler düşünemez olmuşuz ya da kimimiz,pembe
hülyalara dalmışız. Derin sularda boğulmuşuz da bir imdat
diyememişiz.Gerçekleri yalanla takas etmişiz.Dünü bugünden daha çok sevmişiz.
Yarını ise aslında hiç düşünmemişiz.Kelimeler artık çok eksik,hep eksik
kalacağız.Tamamlanamayacağız.Aşka korkak,sana güveniyorum demeye hasret
olmuşuz. Hep bir şeyler için umut etmeye alışmışız. Sevmişiz beklemeyi ya da
hiç sevemeyeceğiz.Bir yalanın peşinden sürüklenmenin adını hayat koymuşuz. Yeri
ve göğü birbirine katmışız. Yerle yeksan olmuşuz da tek kelime edememişiz. Susmuşuz.
Yakmışız, yıkmışız. Unutmak kelimesini ne çok benimsemişiz. Unuturuz sanmışız, en
çok biz hatırlamışız. En çok biz eğilip bükülmüşüz de yalandan dik
durmuşuz.Ağlayana güçsüz,ağlamayana güçlü demişiz.
Ve
kendimize yalanlar üretmişiz ve en sonunda en çık da kendimizi tüketmişiz.
Yalanları mutluluk sanıp doğrulardan kaçmışız. Ve sanırım biz, en çok kendimizi
kandırmışız.
İlayda ERCANİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder